Savaşın çocuklar üzerindeki etkileri şüphesiz yetişkinlerden çok daha kötü olmaktadır. Henüz normal hayatı anlamlandıramayan çocukların bomba ve silah seslerine uyandığı günler travmatik etkileri ile gelecektir. Uzmanlar tarafından savaşın çocuklar üzerindeki etkileri konusunda çok araştırma yapılmıştır.
İnsan dünyaya ayak bastığı tarihten itibaren kendi türüyle ve doğayla olan savaşı hiç bitmemiştir. Tarih boyunca insan kimi zaman yiyecek için, kimi zaman barınmak için kimi zaman da daha zengin olmak için savaşmıştır. Peki, dünya üzerinde bu kadar savaş yaşanmış iken savaşın çocuklar üzerindeki etkileri nasıl olmuştur?
Tarihe bakıldığı zaman görülüyor ki insanoğlunun savaşmak için kendince haklı nedenleri ve sebepleri her zaman var olmuştur. Bu savaşlardan en çok etkilen ise her zaman olduğu gibi dezavantajlı gruplar olmuştur. Bu dezavantajlı gruplar içinde yer alan ve en çok etkilen grup ise şüphesiz çocuklardır.
Çocuk kelimesi kaynaklarda insanın anne karnından erginlik çağının sona kadar yaşanan gelişimsel süreci olarak tanımlanmaktadır. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki çocukluk dönemi olarak adlandırılan bu süreç bireyin hayatında ve kişiliğinde oldukça büyük bir etkiye sahiptir.
Bireyin psikolojik ve fiziksel gelişimi kapsayan bu süreç yaşam koşullarından ve sosyokültürel yapıdan etkilenmektedir. Savaşın getirilerinden olan yetersiz yaşam koşulları çocukları fiziksel yönden olumsuz etkilerken, savaşın bir diğer getirisi olan karmaşık bir sosyal ortam da çocukları psikolojik yönden olumsuz etkilemektedir.
Bu Yazıda Neler Var?
Savaşın Çocuklar Üzerindeki Etkileri Neler?
Bireyler salgın hastalıklar, savaşlar, doğal afetler gibi toplumu ilgilendiren büyük bir olaydan etkilenmektedir. Aynı şekilde küçük birey olarak adlandıra bileceğimiz çocuklarda savaş gibi tüm toplumu ilgilendiren olaylardan etkilenmektedir. Bunun yanı sıra yaşlarına göre savaşın çocuklar üzerindeki etkileri ve tepkileri farklılık göstermektedir.
Çocukluk dönemi yaşlarına göre okul öncesi dönemi, ikinci çocukluk dönemi ve ergenlik dönemi olarak üç gruba ayrılmaktadır. Okul öncesi diye isimlendirilen 0-6 yaş arasında bulunan çocuklarda kendi içinde bebeklik dönemi ( 0-3 yaş ) ve ilk çocukluk (oyun) dönemi (3-6 yaş )olarak ikiye ayrılarak incelenmektedir.
1 – Okul Öncesi Çocukluk Dönemi
Okul öncesi diye adlandırılan 0-6 yaş arası çocukluk dönemi bireyin gelişimde oldukça önemli bir dönemdir. Bu dönemde savaşın çocuklar üzerindeki etkileri savunmasız ve çaresiz hissetme duyguları olarak kendini göstermektedir. Okul öncesi çocukluk döneminde bulunan çocuklar savaş esnasında travmatik bir durumla birebir karşılaşmazlarsa daha az etkilendikleri gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra bir olaya birebir şahit olmasalar da savaşın bir çocuğu hiç etkilememesi gibi bir durum söz konusu değildir.
Çocukluk döneminin ilk evresi bebeklik dönemidir. İnsanların sandığının aksine bebekler dünyayı kendi duyu organlarını kullanarak algılayabilmektedir. Bu nedenle savaş gibi tüm toplumu ilgilendiren bir olayda bebekleri etkileyebilmektedir.
Bebeklik dönemi diye adlandırılan 0-3 yaş arasında savaşın çocuklar üzerindeki etkileri ağlama, huzursuz, iştahsızlık ve uyku problemi gibi etkiler olarak gözlenmektedir. Yine bu dönemde çocuklarda parmak emme, altını ıslatma, konuşmada bozulma gibi gelişme gerilikleri çocuklarda gözlenebilmektedir.
Bebeklik dönemi çocukları yaşadıkları travmatik durumları aşmak için oyun sırasında yaşadıkları olayları tekrar canlandırma gibi davranışlar sergilemektedir. Bunun temel nedeni çocuğun yaşadığı olayı anlamlandırmak istemesinden kaynaklanmaktadır.
İlk çocukluk dönemi (4-6 yaş) çocukları dönemin gelişimsel yapısından dolayı benmerkezci düşünme özelliği göstermektedir. Benmerkezci düşünme özelliği çocukların kendini hayatın merkezinde görme durumudur. Örneğin çocuk elmayı seviyorsa bütün insanlarında elmayı sevdiğini düşünmektedir.
Her bireyin 4-6 yaş arasında benmerkezci düşünmesi normal bir durumken savaş sırasında bu durum çocuklarda suçluluk duygusuna sebep olmaktadır. Bunun sebebi yaşanan kötü olayların sebebinin kendi olduğunu sanmasından kaynaklanmaktadır. Bunun yanı sıra bu dönemin çocuklarında savaşın etkileri; sebebi olamayan ağrılar, boşaltım sistemi problemleri, sese karşı aşırı duyarlı olma, hiperaktivite veya hareketsizlik olarak gözlemlenebilmektedir.
2 – İkinci Çocukluk Dönemi
İkinci çocukluk dönemi (6-12 yaş) çocukları okul öncesi dönemi çocuklarına göre savaşa daha fazla tepki göstermektedir. İkinci çocukluk dönemi çocukları okul öncesi dönemi çocuklarından farklı olarak ölen kişilerin geri gelmeyeceklerini bilmektedir. Bu dönemde savaşın çocuklar üzerindeki etkileri; kaybettiği insanlara karşı bir beklenti duymamasına neden olmaktadır.
Bu dönemin çocuklarında yalnız kalmaktan ve karanlıktan korkma, şiddete başvurma veya içine kapanma gibi savaşın gözle görülür etkileri gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra diğer dönemlerde olduğu gibi savaş çocuklarda gelişimsel geriliklere sebep olmaktadır.
Bu dönemin çocukları savaşın onlara yaşattığı travmatik durumları aşmak için hayal kurmaya yönelmektedir. Yaşadığı olayları hayal dünyasında yeniden yapılandırarak kendi iç dünyasında kendine bir yaşam ortamı oluşturmaktadır.
3 – Ergenlik Dönemi Savaşın Etkileri | Savaşın Çocuklar Üzerindeki Etkileri
Ergenlik dönemi bireyin kimlik kazandığı bir dönemdir. Bu dönemin gelişimsel yapılarından olan kimlik kazanma özelliği savaşla birlikte çocuğun yetişkin rolünü erken yaşta üstlenmesine neden olmaktadır. Buda çocukta kimlik karmaşasına sebebiyet vermektedir.
Ergenlik döneminde savaşın çocuklar üzerindeki etkileri keder, sebepsiz ağrılar, kâbuslar ve istenmeyen anlık hayaller olarak gözlemlenmektedir. Ergenlik dönemi çocuklarında savaş ile gözlemlenen bir diğer davranış ise saldırganlık, isyankarlık, antisosyallik ve özgüvende azalmadır.
Diğer dönemlerden farklı olarak ergenlik dönemi çocukları bu durumu aşmak için zararlı madde kullanımı veya kendine zarar verme gibi yollar tercih etmektedir. Kendilerine verdikleri bu zararla üzerlerinde hissettikleri suçluluk duygusunu azaltmaya çalışmaktadırlar.
Yaş Kaç Olursa Olsun Savaşın İnsanlar Üzerinde Etkileri
Savaş, kaç yaşında olursan ol her bireyin hayatını zorlaştıran bir durumdur. Bunun yanı sıra savaştan en çok etkileneler şüphesiz ki çocuklardır. Çocuklar yaşadıkları bu savaşın izlerini ilerleyen dönemlerde de göstermektedir.
Küçük yaşlarda edindikleri bu kötü tecrübeler yetişkinlik dönemlerinde de normal bir birey olmalarındaki en büyük engel haline gelmektedir. Bu engelleri aşmak için bireylerin psikolojik destek almaları gerektiği birçok çalışmada ortaya konulmuştur. Hiçbir çocuğun bu psikolojik desteği almaya ihtiyaç duymayacağı bir ortamda büyümesi dileğiyle.
Savaş Çocuğu Olmak Kalıcı Etki Yaratır mı?
Savaşın çocuklar üzerindeki etkileri kalıcı olabildiği gibi psikoloji uzmanları tarafından tedavi de edilebilir. Travma sonrası stres bozukluğu olarak adlandırılan kavram bir hastalıktır. Savaş gibi travmatik etkiler sonrası ortaya çıkar. Savaşın çocuklar üzerindeki etkileri, farklı şekillerde ortaya çıkacaktır. Erken müdahale ile kalıcılığı ortadan kalkacaktır.
Savaş her ne kadar istenmeyen bir durum olsa da vatandaşların gösterdiği vatanseverlik ile kahramanlar da ortaya çıkacaktır. 18 Mart Çanakkale Savaşı Kahramanları bunlardan sadece birisidir. Unutulmayacak olup, sürekli hatırlanacak kişilerdir.