İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, yerel seçimde ittifak tartışmalarıyla ilgili “Biz seçmenin iradesine ipotek koyacak değiliz, isteyen istediği belediye başkan adayına pek tabii ki oy verecektir. Hiç kimse İYİ Parti’ye yol haritası tanzim etmeye kalkmasın. İYİ Parti, herkesi birbirinin oyuncağı olduğu dönemde oyuncak olmayanlar tarafından kurulmuş ve siyasi yolculuğunu iyilerle ve cesurlarla başlatmış bir siyasi partidir” dedi.
Bu Yazıda Neler Var?
Seçmenin iradesine ipotek konulamaz
İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Dervişoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Sıkıntılı günler geçiren milletimizin yüzü Filenin Sultanları’nın yaşattığı zaferi ile bir nebze güldü. Yıllardır uygulanan ayrıştırma politikalarının doğal bir sonucu ve yansıması olarak üzülerek söylüyorum ki pırıl pırıl gençlerimizin elde ettiği bu başarıya dahi gölge düşürmek isteyenler oldu. Takımımızı canı gönülden kutluyorum.
“MASRAFLAR VELİLERİ KARA KARA DÜŞÜNDÜRMEKTEDİR”
11 Eylül’de ders başı yapılacaktır. Öğrencilerin okul kıyafetleri, kırtasiye malzemeleri, servis parası gibi masraflar velileri kara kara düşündürmektedir. Fiyat artışları velilerimizi zor durumda bırakmaktadır. Öğrencilerin eğitim masrafları ilk ve ortaöğretimde geçen yıla oranla yaklaşık 3 kat artmıştır. İlköğretimde okula başlayanların mecburi harcamaları 10 bin lirayı aşmaktadır, başlangıç için söylüyorum. Ortaöğretim de giderlerin bu denli artması açı öğretim liselerine olan talebi artırmıştır. Türkiye’deki öğrenim bursları ve kredileri yetersiz kalmakta öğrenciler beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Yüksek konut kiraları sebebiyle öğrenciler kalacak yer bulamamakta bir bölümü farklı şehirlerde kazandığı bölümlere kayıtlarını yaptırmaktan imtina etmektedir.
BU MİLLET SİZE ÇOK BÜYÜK PİŞMANLIK YAŞATACAKTIR
AKP hükümeti izlediği bilinçli göç politikasıyla Türkiye’nin maruz kaldığı demografik istilaya müsaade etmekle kalmamış adeta bu istilayı teşvik etmiştir. Tamamen bilinçli politikalar nedeniyle bugün Türkiye açık ara en fazla sığınmacı barındıran ülke konumundadır. Türk vatanı demografik istila altında, Türk milli kimliği büyük bir tehditle karşı karşıyadır. Bu kuşatmaya asla ve katta müsaade etmeyeceğiz. Hükümeti uyarıyorum; yaptığını her işte aklınız başına sonradan geliyor. Bu işin şakası yok, pişmanlığı yok, özrü de yoktur.
Eğer sığınmacı ve kaçaklar meselesinde derhal vaziyet almazsanız bu millet size çok büyük pişmanlıklar yaşatacaktır. Ülkemizdeki sığınmacı ve kaçak sayısı BM’nin tanıdığı 193 ülkenin 98’inden daha fazla. BM raporlarına göre önümüzdeki 25 yılda tam 218 milyon insan iklim ve siyasi krizden mütevellit göçmen durumuna düşecek ve 110 milyon kişinin rotası da maalesef Türkiye olacak. Türkiye nüfusunun yaklaşık 1,5 katı büyüklüğündeki kitle sınırlarımıza dayanacak. İYİ Parti olarak ‘Milli Göç Doktirini’ çerçevesinde tüm sığınmacıları vatanlarına geri göndereceğiz, tüm kaçakları sınır dışı edeceğiz, dağıtılan tüm vatandaşlıkları iptal edeceğiz.
Türkiye Ekonomi Modeli’nde inat edilmiştir
(OVP) AKP iktidarı 2 yıl boyunca inat ettiği Türkiye Ekonomi Modeli’nin vatandaşlarımıza ne kadar büyük yük yüklediğinin farkına varmış. Programın tanıtımı sırasında birkaç defa toplumsal refah artırmak için çaba gösterileceği vurgulanmıştır. Programın içeriği toplumsal refah için vatandaşlarımızın uzun süre sabretmesi gerektiğini ifade etmektir. Son 2 ayda yaşanan vergi artışları artmaya devam edecektir. Hükümet 2 yıldır direttiği ve Türk ekonomisini uçuruma sürükleyen yanlış politikaların yükünü yine gariban vatandaşlarımızın sırtına yükleyecektir. AKP hükümetini yeni bir yüke katlanacak gücü kalmayan vatandaşlarımızın sesini duymaya davet ediyoruz.
Hatırlarsınız 2023’te bu milletin her bir ferdi 25 bin dolar gelire sahip olacaktı. İhracatta 500 milyar doları aşacaktı. Bırakın bu hedeflere yaklaşmayı ancak bunların yarısına erişebilmiş durumdadır. En büyük ilk 10 ekonomi olacakken ilk 20’deki yerimizi bile kaybetmişiz. Hükümet kendi hatalarının faturasını millete kesmeye devam etmektedir. 22 yıldır bu ülkeyi kendileri yönetmiyorlarmış gibi hiçbir sorumluluk üstlenmeyi de istemiyorlar. Hedefleri ortaya koyarken bunları nasıl başaracağınızı da anlatmanız gerekmektedir. Hükümeti bir an önce kuru vaatler yerine gerçek, ciddi, güvenilir ve şeffaf bir istikrar programı açıklamaya ve bunu kamuoyuyla paylaşmaya davet ediyoruz.”
Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in yerel seçimlere Ankara ve İstanbul’da dahil olmak üzere ayrı ayrı gireceklerine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
“YANLIŞ STRATEJİLER YAPILAN HATALAR YÜZÜNDEN NETİCE ALINAMADI”
“Bütün bunların Genel İdare Kurulu’nda görüşülüp, tartışılacağı orada karara bağlanacağı söylendi. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu çok ciddi sorunlar var 7 ay sonra da yerel seçimler gerçekleştirilecek. O dönemdeki ittifakın şartlarıyla bugün karşı karşıya bulunduğumuz şartlar birbirine benzerlik arz etmiyor. 2019 yılında gerçekleştiren seçim iş birliği teklif eden İYİ Parti’dir. İttifak yapmamıza dayanak teşkil eden 2023 seçimleri de kazanılamayınca durumun yeninden gözden geçirilmesi ihtiyaca hasıl oldu. Biz 2019 yılında yerel seçim ittifakını 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için yaptık. Sonuç alınmayınca şapkayı önümüze koyup düşünme ihtiyacı içerisine girdik. Yanlış stratejiler yapılan hatalar yüzünden netice alınamadı. Bunun tartışması da CHP’nin içinde yapılmadı henüz muttali değiliz. Öz eleştirimizi de kamuoyu önünde gerçekleştirdik. Görüyoruz ki CHP bu seçimde alınan yüzde 48 oyun başarı olduğunu tanımlamaya gayret sarf ediyor. Bize göre kazanılmayan seçim kaybedilmiş seçimdir.
Teşkilatlarımızdan ve parti tabanımızdan gelen ses kutuplaşmalara vesile olmamak, parti kimliğimizi muhafaza edebilmek, Türkiye’nin geleceğini kurtarabilmek adına seçimlere ittifak halinde değil ayrı ayrı girilmesi yolunda bir adım atılmasını Genel Başkanımızdan ve merkez yöneticilerimizden talep etmişlerdir. Biz bu sese kulak veriyoruz. Yapacağımız ilk Genel İdare Kurulu toplantısında durum ele alınacaktır. Benim şahsi kanaati de Genel Başkanımızın şahsi kanaati de seçimlere her seçim çerçevesinde aday göstererek girmektir ama bunun kararını verecek olan da partimizin yetkili organlarıdır.
“HİÇ KİMSE İYİ PARTİ’YE YOL HARİTASI TANZİM ETMEYE KALKMASIN”
İttifak içinde kalarak sorunların çözülebileceğine olan inancımızı yitirdiğimizi belirtmek istiyorum. Sonradan acaba bir şeyler konuşabilir miyiz bir şeyler tartışabilir miyiz diye de düşünmedik değil ama CHP’den yapılmış birtakım açıklamalar var. En üst düzeye dominant partinin CHP olduğu söyleniyor, CHP’li belediye başkanlarının görevlerine devam edecekleri söyleniyor. İYİ Parti olarak bu zamana kadar hiç kimse CHP’den İYİ Parti’yi kazandıran olarak tanımlamadı. Dil siyasette çok önemlidir. Eğer siz dilinizi değiştiremezseniz dil sizi değiştirmeye başlıyor. Bugün Sayın Faik Öztrak’ın birtakım açıklamaları var; bize yol açıklığı temenni ediyor, herkesin yolu açık ve aydınlık olsun. Biz seçmenin iradesine ipotek koyacak değiliz, isteyen istediği belediye başkan adayına pek tabii ki oy verecektir. Hiç kimse İYİ Parti’ye yol haritası tanzim etmeye kalkmasın. İYİ Parti, herkesi birbirinin oyuncağı olduğu dönemde oyuncak olmayanlar tarafından kurulmuş ve siyasi yolculuğunu iyilerle ve cesurlarla başlatmış bir siyasi partidir.”
