Hepimiz ünlü Makedonya Kralı Büyük İskender ismini duymuşuzdur. İnsanlık tarihinde onun gibisine az rastlanır. Kendisi sadece Makedonya değil neredeyse bir dünya kralı olma yolunda ilerlemiştir. Çünkü hem hayatı hem de o kısacık hayata sığdırdıkları, ilerde bütün nesiller tarafından anılmaya değerdir. Bu bakımdan hem tarihi hem de önemli bir kişiliktir.
Bizde sizlere bu yazımızda bu büyük komutanı tanıtacağız. Bu yazımızdan sonra tam olarak Büyük İskender kimdir sizde anlayacaksınız. Çünkü sizlere bu başarılı komutanın hayat hikayesinden bahsedeceğiz. Ayrıca kişiliğini de anlatacağız. Tabi kendisini fethettiği yerleri ve savaş taktiklerine de değineceğiz. Son olarak ise ölümünden ve kendisinin seçtiği halefinden bahsedeceğiz.
Bu Yazıda Neler Var?
Büyük İskender Kimdir?
Öncelikle akıllara Büyük İskender nereli sorusu gelebilir. Bunu gidermek için hemen cevaplayalım. Kendisi Makedonya Krallığı’nın başkenti olan Pella’da MÖ 356 yılında dünyaya gözlerini açmıştır.
Çocukluğunda, gelecekteki komutanının kız kardeşi olan bir hemşire tarafından yetiştirilmişti. Ayrıca annesinin akrabası olan büyük Sparta Kralı Leonidas tarafından da eğitim görmüştü. Bu durum İskender gibi zaten doğuştan savaşa meraklı bir genç için muazzam bir öneme sahipti.
Henüz on yaşındayken evcilleştirilemeyen bir atı evcilleştirmişti. Bu durumu Yunan tarihçi Plutarhos; “Evladım, hırsların için büyük bir krallık bulmalısın, Makedonya senin için çok küçük” diye açıklamıştır. Bu cümleler tarihe Büyük İskender sözleri olarak geçmiştir. Ayrıca bu at İskender için daha sonradan büyük bir öneme sahip olmuştur. Atı öldüğünde hatıra olarak bir şehre onun adını vermiştir; Bukefalos.
Büyük İskender’in Soy ağacı
İskender’in babası da kendisi gibi hükümdardı. Zaten 20 yaşında babasının yerine tahta geçti. Babasının ismi ise II. Fliptir. Annesinin ismi ise Olimpia idi. Eşi ise Roksane isimli bir prensesti. Cleopatra of Macedon ise İskender’in tek tam kardeşi olarak bilinir. Diğerleri ise üvey kardeşleridir.
Büyük İskender’in Kişiliği ve Eğitimi
İskender’in aldığı eğitim, kişiliğinin oluşmasında büyük bir rol oynamıştır. Çünkü kendisi hem Leonidas gibi bir savaş dehasından hem de Aristo gibi her şeyi bilen bir adamdan eğitim almıştır. Özellikle babası, Aristo’nun yanında eğitim alması için çok çabalamıştır. Bu eğitimlerden sonra İskender için zaferlerle dolu bir hayat başlamıştır.
Aristo’nun yanında; ahlak, tıp, felsefe, mantık ve din eğitimleri almıştır. Ayrıca yanında onunla eğitim alan arkadaşları da gelecekte onun komutanları olmuştur. Bu durum Büyük İskender için o zaman bile diğer çocuklardan farklı olduğunu göstermektedir. Gelecekte onun yönettiği komutanlar ona, çocukluk yıllarından başlayan bir saygı içerisinde olmuşlardır.
Bu durum İskender’in kişiliğine çok yansımıştır. Büyük komutanın hem mantıklı hem de yeri geldiğinde çok gaddar olabilen bir kişiliği vardır. Bu kişiliğinin temelleri ise aldığı eğitim ve verdiği kararlar içinde şekillenmiştir. Bu yüzden Büyük İskender İmparatorluğu içinde çoğu kişiden saygı görmüştür. Böylelikle de tarihin kalıcı sayfalarına adını yazdırmıştır.
Büyük İskender’in Fethettiği Yerler
İskender hayatı boyunca babasından devraldığı krallığı genişletmek için uğraşmıştır. Aslında kendisi birleşik bir dünya hayalini kuran ilk büyük komutandır. Bu yüzden hayatı hep savaşlarla ve ülkesinden ayrı yaşayarak geçmiştir. Zaten onu İskender yapan da bu savaşlardır. Kendisinin aldığı topraklar o dönem için neredeyse dünyanın tamamına eşittir.
İskender’in fethettiği yerler arasında Anadolu toprakları da bulunmaktadır. Ancak burayla yetinmeyip Asya’ya da fetihler düzenlemiştir. Daha sonrasında ise Mısır’ı, Asur’u, Doğu Akdeniz’i ve Suriye’yi de almıştır. Bu bakımdan İskender kendisinin döneminde ve kendisinden sonra gelecek dönemlerde adından sıkça bahsettirmiştir.
Ancak İskender’in yaptığı fetihler arasında özellikle Asya’nın fethi çok büyük rol oynamaktadır. Çünkü bu topraklar o zaman bilinmeyen topraklardır. Asya’nın fethi için İskender ve yaklaşık 35 bin kişilik ordusu harekete geçmiştir.
Büyük İskender ve Asya’nın Fethi
İskender’in yapmış olduğu Asya’nın fethi için öncelikle Persler’i devirdiğini söylemiştik. Ancak bundan sonra Anadolu’da bulunan Milet ve Halikarnas gibi kentleri de teslim olmaya zorlamıştır. Daha sonra Frigler’in başkentinden geçerken de herkesin bildiği o Gordion Efsanesi yaşanmıştır. Böylelikle İskender Gordion’da düğümü kesip Ancyra’ya oradan da Kapadokya ve Kilikya bölgelerine yönelmiştir.
Anadolu’dan sonra gözünü Doğu Akdeniz’e diken İskender’i engelleyecek bir kuvvet yoktu. Böylelikle İskender Suriye ve Fenike’ye doğru ilerlemiştir. Fenike kıyılarını fethederek Pers donanmasına büyük bir darbe vurmuştur. Bu darbenin hemen ardından gözünü Mısır’a dikmiştir. Bu bölgeyi de kolaylıkla fetheden İskender burada, günümüzde İskenderiye olarak bilinen şehri kurmuştur.
Mısır’daki bu galibiyetinden sonra hemen yönünü Hindistan’a çeviren İskender, hazırlıklar yapmaya başlamıştır. Orduyu güçlendirmek için piyadelerin yanı sıra ok ve mızrak kullanan süvarilerle desteklemiştir. Burada yine 35 bin kişilik bir ordu toplayan İskender İndus Irmağı boyunca Hint Okyanusu’na kadar ilerlemiştir.
Büyük İskender Ölümü ve Halefleri
Birçok kişi büyük iskender neden oldu ya da büyük iskender kaç yaşında oldu gibi araştırmalar yapmaktadır. Tarihin en başarılı bu komutanının ölümü de hayatı gibi kısa sürdü. Kendisi Hindistan’ı fethettikten sonra Arabistan’a seferler düzenlemek için çalışmaya başlamıştı. Bu sırada Büyük İskender Hazar Denizi’nin ötesine bir keşif birliği de göndermişti. Ancak bu tarihlerde planlarını kurarken uzun ve içkili bir gecenin ardından hastalandı. Bu hastalığa vücudu 10 gün dayanacaktı.
Hastalıkla geçen 10 günün ardından MÖ 323 yılında hayata gözlerini kapattı. Öldüğünde henüz 32 yaşında olan Büyük İskender ilerde adından çokça söz ettirecek başarılara imza atmıştı. Cenazesi ise ilk olarak Memfis’e götürüldü. Ancak daha sonra İskenderiye’ye nakledildi. Ölmeden önce bu büyük imparatorluğu kime bırakacaksın sorusuna verdiği yanıt kendisinden sonra imparatorluğun çöküşünü başlatacaktı.
Napolyon gibi büyük bir komutan olan İskender’in ölüm döşeğinde imparatorluğu en güçlünüze bırakıyorum demesi komutanlar arasında bir ayrılığa neden olmuştu. Komutanlardan Cassander Yunanistan’a, Antigonus ve Creatus Batı Asya’ya, Ptolemaios Mısır’a ve Selevkos’da Doğuya egemen oldular. Böylelikle Büyük İskender kendi imparatorluğunu parçalamış oldu. Böyle bir dâhinin ardından bu denli parçalayıcı bir karar alabileceğini kim düşünebilirdi ki!