Türkiye 2018 yılında cumhurbaşkanlığı hükümet sitemine geçmiş ve 2018 yılı Haziran ayı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 5 yıllığına cumhurbaşkanı olarak ilk turda seçilmişti. 2023 yılı Haziran ayında yapılması beklenen seçimlerde ise Türkiye ikinci kez sandık başına giderek tercihi yapacak.
Muhalefet liderleri tarafından son baharda erken seçim dile getirilse de pandemi süreci ve ülkemizin çevresindeki savaşların getirdiği ekonomik kriz bunu zorlaştırıyor. Ayrıca ülke içindeki diğer problemler nedeniyle iktidarın bir erken seçime sıcak bakmadığı her fırsatta dile getiriliyor.
Erdoğan hükümeti dış politikada son dönemde başarılı adımlar atsa da, seçim öncesinde vatandaşların beklediği bir çok iç sorun göze çarpıyor.
Enflasyon düşer mi?
Erdoğan bu hafta yaptığı açıklamada enflasyonun şubat-mart 2023 aylarında düşüşe geçeceğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de yaz aylarına girilmesiyle enflasyonun düşüşe geçtiğini ve yıl sonuna kadar bu düşüşün süreceğini ve istenilen seviyelere yaklaşılmış olacağını söyledi. Bu iki açıklamadan da anlaşılıyor ki 2022 yılı enflasyon ve hayat pahalılığı açısından çok iyi geçmeyecek. Ayrıca özellikle benzin ve motorin fiyatlarında gerçekçi düşüşler olmadan enflasyonun düşmesi de çok mümkün görünmüyor. Bu nedenle hükümet temsilcilerinin de dediği gibi bir süre daha sabredilmesi gerekiyor.
EYT çalışması ve etkisi ne olacak?
Yine hükümet kanadından sık sık emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) konusu dile getiriliyor. Muhalefetin de üzerinde durduğu bu konu seçim öncesinde çözülmesi gereken bir problem olarak bekliyor. On binlerce çalışanın beklediği bu düzenlemenin de ekonomiye büyük yük getireceği herkes tarafından dile getiriliyor. Ancak hem muhalefet hem de iktidar tarafından oy kaygısı ile destek verilen EYT çalışması da 2022 yılının sonlarında doğru tamamlanacak ve 2023 bahar aylarında on binlerce yeni emeklimiz olacak.
Sorunların çözümü neden 2023’e bırakıldı?
Aslında bu noktada bu soruyu cevaplamak için dünyada ve ülkemizdeki son 4 yıla bakmak lazım. Dünyada pandemi süreci ve Ortadoğu’daki savaşlar nedeniyle hem ekonomik krizler hem de gıda krizleri baş göstermişken başlayan Ukrayna savaşı krizlerin etkisini katlayarak göstermesine neden oldu. Bütün ülkeler gibi ülkemizde de öncelikler değişti ve bazı meseleler ertelendi. Ancak 2023 yılında seçim yapılacak olması ve ertelenen konuların muhalefet tarafından kullanılması hükümetin bazı konularda hızlı hareket etmesini gerektirdi.
Bunların yanı sıra asgari ücret, 3600 ek gösterge, EYT çalışmaları, faiz ve döviz kararları, vb. devamındaki bir çok çalışmanın 2023 seçimlerine ne kadar etki edeceğini hep birlikte göreceğiz. Vatandaşın en çok merak ettiği ise bunların seçimlerden ziyade ekonomiye ve enflasyonla mücadeleye etkisi ne olacağıdır. Hükümet ve muhalefet en çok buna kafa yormalı, hayat pahalılığı altında ezilen ve geçim zorluğu çeken vatandaşlara gerçekçi çözümler sunmalıdır.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki, her ne kadar muhalefet erken seçim olacağı konusunu dile getirse de ülkede çözülmeyi bekleyen birçok sorun varken hükümet buna yanaşmayacaktır. Bu nedenle bütün kesimler erken seçimden çok ekonomik kriz ile mücadeleye odaklanmalı ve bu yönde çalışmalarda bulunmalıdır. Seçimin kazananı da krizleri çözen ya da gerçekçi çözümler sunanlar olacaktır.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da ve Instagram‘da takip etmeyi unutmayın!
