MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen hafta gerçekleştirdiği Mısır ziyaretini değerlendirdi. Türkiye ile Mısır ilişkilerinin tarihi olduğunu söyleyen Bahçeli, bu ilişkilerin bozulmasının olumsuz faturasının kabarık olacağını ifade etti.
Mısır ziyareti tarihi bir niteliktedir
Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan MHP lideri, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarılmasını olumlu bulduğunu belirtti. İstanbul ve Kahire’nin kader çizgisinin aynı olduğunu söyledi.
Devlet Bahçeli şöyle konuştu:
“Sayın cumhurbaşkanımızın geçen hafta gerçekleştirdiği BAE ve bilhassa Mısır ziyareti hakikaten tarihi niteliktedir. Mefruş ve mahv-ı perişan vaziyette olan muhalefet hangi ezberleri telaffuz ederse etsin atılan sağlam adımları karalamak için nasıl bozuk bir dil kullanırsa kullansın biz bu ziyaretin hem doğru hem de zamanlama itibari ile çok yararlı ve yerinde olduğunu değerlendiriyoruz. İnanıyorum ki Türkiye-Mısır ilişkileri olması gereken mevkiye tırmanacak kurulan dostluk ve kardeşlik bağları iki ülkenin çıkarına hizmet edecektir.
Mısır ile asırlara dayanan tarihi kültürel ve inanç temelli köklü bir ortak geçmişimiz vardır. Bu geçmişin kutlu bir geleceğe köprü olması iyi niyetli temennimizdir. Daha düne kadar İstanbul ile Kahire’nin kader çizgisi bir ve aynıydı. Türkiye ile Mısır’ın ayrı düşmesi birbirine sırtını dönmesi ilişki ağlarının zedelenmesi müşterek tarih ve coğrafyanın bizzatihi ruhuna terstir ve bununla birlikte olumsuz faturası kabarık olacaktır. İki ülke arasında yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi toplantılarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin ortak bildirinin imzalanmasının yanında ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarılma hedefi sevindirici ve umut verici bir gelişmedir. Ekonomi, ticaret, enerji, turizm, eğitim, kültür ve savunma sanayi alanlarında Türkiye ile Mısır’ın yakın temas ve irtibatı iki ülkenin stratejik avantaj ve kazancını tahkim edecektir. Muhalefet partilerinin koro halinde ‘dün şunu demiştin bugün böyle diyorsun’ çıkışları Türk dış politikasının yüksek misyon ve vizyonunu idrak ve itiraf edemeyen sefil bir anlayışın hezeyanıdır.”